27 Ekim 2009

ÇOCUKLARI DİNLEYİN, ÖZELLİKLE DE METAFORLARINI!




10-11 Ekim 2009 tarihlerinde Türkiye'nin farklı yerlerinden yaklaşık yüz elli kişi Psikoloji İstanbul'un düzenlediği Deneyimsel Oyun Terapisi Atölye Çalışması için Boğaziçi Üniversitesi Ayhan Şahenk Salonu'nda bir araya geldi. Uzmanlıkları psikoloji, psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitim ya da özel eğitim gibi farklı alanlarda olan bu kişiler, çocuklarla çalışmalarında oyun terapisinden nasıl yararlanabileceklerini bu alanda kırk yıllık deneyim sahibi Dr. Carol Norton ve Dr. Byron Norton'dan dinlediler. Dinlemekle de kalmadılar; Nortonların çocuklarla çalışmalarını yönlendiren deneyimsel yaklaşım iki günlük atölye çalışmasında deniz toplarıyla oynamaktan renkli kalemlerle resim çizmeye kadar çeşitli egzersizlerle katılımcıların da oyun terapisinin ana prensiplerini deneyimlemesine yol açtığı için yöntemin gücüne bire bir şahit oldular.

ABD'nin Colorado eyaletinden Aile Psikoloji Hizmetleri isimli merkezlerinde ağırlıklı olarak travma yaşamış çocuklarla ve aileleriyle oyun terapisi çalışmaları yürüten Nortonlar, ayrıca kendi geliştirdikleri deneyimsel yaklaşımın hem eğitim materyallerini üreterek hem de gerek atölye çalışmaları gerek de süpervizyon yoluyla eğitimini vererek alanda pek çok uzmanın yetişmesini sağlamaktalar. İstanbul'daki toplantıda, kitaplarından birini edinme fırsatı bulduğumuz için hem Psikoloji İstanbul'a hem de Nortonlara çok teşekkürler!

İki günlük çalışmada, Nortonlar, deneyimsel oyun terapisinin temel prensipleri, oyun terapisi sürecindeki aşamalar, çocukların oyunlarında yer verdikleri oyuncakların, hayvanların, çevresel ortamların anlamları üzerinde durdular. Ayrıca, uzun meslek hayatlarını dolduran deneyimlerinden pek çok vaka örneğini bazen anekdotal bazen de video kayıtlarından aktararak katılımcılarla çok canlı bir paylaşım ve tartışma ortamı yarattılar. Soru-cevaplara ayrılan sürelerin yanı sıra bütün aralarda Nortonların etrafını oyun terapisinin kullanımıyla ilgili detayları soranlar sardı; katılımcılar kendi aralarında da gün içerisinde üzerinde çalışılan konuları tartışmaya devam ettiler.

Peki, terapinin uygulama detayları dışında tam olarak ne dedi bu oyun oynamaktan korkmayan ve özellikle de travma terapisinde oyunun gücüne inanan hayatlarını çocuklara adamış bu iki değerli kişi?

Çocukları dinlemeyi öğrenin ki sizinle konuşsunlar. Çocuklar, hayatları hakkında konuşmayı hiç bırakmazlar; ancak, bunu metaforlarla yapacakları için onları dinlemek, anlamak ve onlara yardım etmek isteyenlerin bu metaforik dili çözmeleri gerekir. O nedenle çocukların serbest oyunlarını gözlemleyip örüntülere dikkat etmek ve de fantezi oyunlarında hangi deneyimlerini tekrar tekrar canlandırdıklarını keşfetmeye zaman ayırmak büyük önem taşır. Ve bunları gerçekleştirmek de o kadar zor değil; çocukların zaten kendi içlerinde bu potansiyel, bu beceri ve bu bilgelik var- yeter ki size göstermelerine izin verin.

Her ne kadar iki günün sonunda başlarına türlü türlü travma gelmiş çocukların öykülerini dinlemekten boğazlarımızda birer düğümle salondan ayrılmış olsak da, çocuğu ve deneyimlerini merkez alan bu yaklaşım terapi gücüyle gelecek için umut da verdi.

Çocuk istismarının sıklıkla yaşandığı ülkemizde, bu alanda çalışacak uzmanlara her zaman ihtiyaç olduğunun bilinciyle Psikoloji İstanbul'un bu atölye çalışmasının devamını getirmesini dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder