13 Kasım 2009

Domuz Gribi Kaygısı, Virüsün Kendisi Kadar Hızlı Yayılıyor…

Domuz gribi nedeni ile ölümlerin yaşanmaya başladığı bu günlerde, özellikle okullarda yaşanan vaka örnekleri nedeni ile öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında korku psikolojisi hakimiyet göstermeye başladı. Domuz gribi ekseninde Psikoloji Danışmanlık Merkezimize, konu ile ilgili ailelerin, başvuru sayısında artışlar yaşanıyor. Psikoloji İstanbul Danışmanlık, Çocuk ve Ergen Psikologu Tolga Erdoğan çocukların yaşayabileceği kaygı temelli problemler ile ilgili aile ve öğretmenlere yönelik önerilerini paylaştı.

N1 virüsünün yarattığı tehlike, tüm aileleri ve çocukları kaygılandırıyor. Hemen her gazetede, televizyonda domuz gribinin nasıl yayıldığı, nasıl tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dair sayısız haber görüyor, izliyoruz. Tehlikelerle ilgili bilinçlenmek ve önlem alma konusunda bilgilendirilmek pek çok kişinin hastalanmasını önleyebilir. Belli düzeyde yaşanan endişe, bireyler ve aileler tarafından daha etkin önlem alınmasını sağlayacaktır. Ancak bazı bilgilendirmelerin hedefini aştığı, bireyleri ve aileleri paniğe sürükleyerek, başka sorunların yaşanmasına neden olduğunu görüyoruz.

Çocuklarda, başta okul fobisi, panik atak, okul performansı ile ilgili sorunlar, çeşitli fobiler ve takıntılar gibi çeşitli kaygı sorunlarının son dönemde oldukça arttığını gözlemliyoruz. Yaşanan kaygı sorunlarının kökeninde, sıklıkla domuz gribinin yarattığı korkunun yer aldığı görülüyor. Ateşi çıkınca panik yaşayan çocuklar, hastalık bulaşır endişesi ile okula, dershaneye gitmekten korkan ya da sürekli olarak elini yıkayan, virüs bulaşır endişesi ile evinden çıkamayan çocuklara ya da aşırı koruyucu davranarak çocuğunun kaygısını pekiştiren ebeveynlere sık rastlar olduk.

Çocukların domuz gribi kaygısıyla başa çıkmalarını sağlayabilmek için doğru bilgilendirmenin yapılması son derece önemli. Hem virüsten korunmalarını sağlayacak hem de kaygı düzeylerini belli bir seviyede tutabilecek yaşlarına uygun bilgilendirmeyi yapmak ailelerin elinde…

Domuz gribi konusunda çocuğunuzu bilgilendirin.

3-6 yaş çocukları: Sabırlı olun. Küçük çocuklar endişelendikleri konuları hemen açma eğiliminde değillerdir. Bu nedenle konuşmak istediklerini belirtilen ipuçlarına önem verin. Küçük çocuklar bir iki soru sorup oyun oynamaya devam eder, sonra yeniden gelip kalan sorularını sorarlar. Kendisi sormadan çok sayıda bilgi vermemeye özen gösterin. Aksi taktirde kaygılanmalarına neden olabilirsiniz.

7-9 yaş çocukları: 7-9 yaşındaki çocukların kısa ve basit açıklamalara ihtiyaçları vardır. “Hem okulda hem de evde, biz yetişkinler olarak, virüsten korunmak için gereken önlemleri alıyoruz; dolayısıyla güvendesin,” denmesi bile çoğu zaman yeterli olacaktır. Aynı zamanda mikroplardan korunmak için yapılabilecek, el yıkama vb. genel temizlik kuralları da kolaylıkla öğretilebilir.

9-12 yaş çocukları: 10-12 yaş çocuklarının daha fazla sorusu olacaktır. Özellikle gerçekten güvende olup olmadıkları, hasta olurlarsa ne yapılacağı vb. çok sayıda soruları olacak ve ikna edilmeleri biraz daha güç olacaktır. Gerçekle, kurguyu ayırma konusunda desteğe ihtiyaçları olacaktır. Bu nedenle özellikle hastalığın yayılma yolları ve nasıl koruma tedbirleri alınması gerektiğini çocuğunuzla ayrıntılı olarak konuştuğunuza emin olun.

13 yaş ve üstü: 12-13 yaş üstü çocuklar, artık konuyu yetişkinler gibi anlayabilir ve tartışabilir bir bilişsel gelişim düzeyine ulaşmışlardır. Bu yaştaki çocuğunuzu H1N1 virüsü ile ilgili ayrıntı ve doğru bilgi alabileceği web sitelerine yönlendirebilir, makaleleri birlikte okuyarak tartışabilirsiniz. Bu yaştaki çocuklara karşı özellikle net ve dürüst açıklamalarda bulunduğunuzdan emin olmalısınız. Merak ettikleri her bilgiye sahip olmaları, kontrolün kendilerinde olduğunu hissetmelerini sağlayacak ve böylelikle yıkıcı düzeyde kaygı yaşamalarını önleyecektir.

Sakin kalın
Çocuğunuz sizin tepkilerinize göre tepki verecektir. Hem sözel hem de bedensel mesajlarınızı izleyecek ve sizin tepkilerinize göre davranacaktır. Grip konusunda sizin verdiğiniz tepkiler ve yaptıklarınız onların duyduğu kaygıyı azaltacak ya da yoğunlaştıracaktır. Çocuğunuzun duyduğu haberler konusunda nasıl hissettiğini konuşmasını sağlayın. Böylelikle gerçek dışı ve yoğun kaygıların oluşmasını önleyebilirsiniz.

Gündelik hayat rutini oluşturun ve rutine sağdık kalın

Rutin, hem çocuklar hem de yetişkinler için rahatlatıcı ve güven vericidir. Günlük bir rutin oluşturun ve oluşturduğunuz takvime sadık kalın. Böylelikle çocuğunuzun daha fazla güvende hissetmesini sağlayabilirsiniz.

Okul fobisinden koruyun
Okulların sıklıkla tatil edilebildiği bu dönemde, çocuklarda hızla okul fobisi oluşmaya başladı. Kaygı düzeyi yüksek olan ebeveynler sıklıkla çocuklarını haftada 1-2 gün okula göndermemeyi tercih ediyorlar. Bu durum da çocukların tehlike algısını güçlendiriyor ve yoğun kaygı yaşamalarına neden olabiliyor. Okula düzenli gitmeleri ve üstlerine düşen tüm görevleri yapmalarını sağlayacak bir takvimlerinin olması bu fobinin oluşmasını önleyecektir.

Televizyon izlediği süreyi denetleyin
Çocuğunuz internetteyken ve televizyon izlerken mutlaka siz de yanında olun ve onu kaygılandırabilecek haberler ile ilgili doğru bilgilendirmede bulunduğunuzdan emin olun. Gelişim yaşına uygun olmayan düzeyde bilgi sahibi olması, özellikle küçük çocuklarda yoğun kaygının yaşanmasına neden olacaktır.

Domuz gribinin yayılma yollarını ve semptomlarını bilin

Domuz gribi semptomları içinde ateş, boğaz ağrısı öksürük gibi normal grip semptomları var. Bu nedenle aileler ve çocuklar sıklıkla alarm konumuna geçiyorlar. Bu konuda doğru bilgi elde edebilmek için sağlık bakanlığının web sitesinden konuyla ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz.

Özellikle Vurgulayın…
- Herkes domuz gribi olmayacak.
- H1N1 virüsü bulaşsa bile, çoğu insan iyileşebiliyor.
- Virüsün yayılmasını önlemek ve sağlıklı kalmak için yapabileceğimiz pek çok şey var.
- Hem okuldaki hem de evdeki yetişkinler, sağlığını ve güvenliğini çok önemsiyor.
- Aklına herhangi bir soru gelir ya da korkmuş, endişeli hissederse, sizinle ya da güvendiği herhangi bir yetişkinle konuşabilir.

Tolga Erdoğan
Psikoloji İstanbul
Çocuk ve Ergen Psikologu